Giresun Fındığından Sabun Üretimi: Geçmişten Günümüze Değişen Trendler

Ancak, Giresun fındığı sadece yemeklerde ve atıştırmalıklarda kullanılmakla sınırlı değildir. Tarihsel bir bakışla, bu lezzetli fındığın farklı endüstrilerde de önemli bir rol oynadığını görebiliriz.

I. Dünya Savaşı yıllarında Giresun fındığı, dışa ihracat yasağı nedeniyle iç pazarda değerlendirilmeye başlandı. Bu dönemde "ta'sir-háne" olarak adlandırılan Fındık fabrikalarında, Fındık yağı elde edilmeye başlandı. Tatlı fındıktan yemeklik yağ, çürük fındıktan ise aydınlatmada ve sanayide kullanılan ikinci sınıf yağ üretildi. Bu dönemlerde, fındık yağı fiyatlarının yüksek olması, savaş sonrası döneme kadar bu ürünün popülerliğini sınırladı.

Ancak, 1940 yılından sonra Giresun fındığı fiyatlarında düşüş gözlemlendi. Fındık fiyatlarının gerilemesi, fındık yağı üretiminin ekonomik açıdan cazip hale gelmesine yol açtı. Özellikle Giresun tombul fındığı, yağ çıkarımı için elverişli bir tür olarak öne çıktı. Bu yağın yemeklerde, hamur işlerinde ve tatlılarda kullanımı arttı.

Fındık yağı üretiminin yanı sıra, çürük fındıklardan sabunluk yağ çıkartıldı. Bu sabunluk yağ, çürük fındıkların preslenmesiyle elde edilirdi ve genellikle Sabun üretiminde kullanılırdı. Zeytinyağına benzer kalitede sabun üretmek için fındık yağı kullanıldı.

Günümüzde ise fındık yağı ve fındıktan üretilen sabunlar, farklı sektörlerde ve gündelik hayatta kullanılmaktadır. Fındık yağı, Sağlık ve Güzellik sektöründe popüler bir bileşen haline gelmiştir. Ayrıca, Giresun'da fındıktan elde edilen sabun ve şampuan üretimi de artmıştır.

Giresun fındığının tarihindeki bu değişiklikler, sadece bir tarım ürününün ekonomik ve endüstriyel anlamda nasıl çeşitlendirilebileceğini göstermekle kalmayıp, aynı zamanda yerel ekonomiyi destekleyen ve sürdürülebilirliği teşvik eden bir örnek sunmaktadır.

Özel Haber:Taner Karaman

Taner Karaman